Gün boyunca işyerinde çalışan profosyoneller mesai saatlerinin ardından Yunus Emre Enstitüsündeki sınıflarına girip yerlerini alarak Türkçe hocalarını bekliyorlar.

Öğrenciler sınıf kapısının kapanmasıyla ana dilleri olan İngilizceyi kapının dışında bırakıp Türkçe öğrenme yolculuğuna başlıyorlar.

Dünya genelinde Türk dilini ve kültürünü tanıtmak amacıyla kurulan Yunus Emre Enstitüsü nün Washington merkezinin Türkçe kursu hocası Hüseyin Aydın, ders boyunca sadece Türkçe konuşmanın önemini vurgulamakta.Herhangi bir şekilde bir öğrencinin İngilizce bir kelime kullanması halinde dili bilmiyormuş gibi davranmakta.

Başlangış seviyesi Türkçe kursu katılımcısı Bo Knutson; Yunus Emre Enstitüsünün  Türkçe eğitim programın en takdir ettiği hususunun, kurs sırasında sadece öğrenilen dilin kullanılması olduğunu ve bu şekilde dilin daha kolay öğrenildiğini söylüyor.

Knutson, A.B.D. öğrencilerinin farklı ülkelerde eğitim görmelerini ve başka ülke öğrencilerinin A.B.D.’de eğitim görmelerini organize eden bir kamu kurumunda çalışmakta.Şu an gerçekleştirmeyi planladıkları bir Türkçe programı üzerinde çalıştıklarını ifade eden Knutson bu amaçla Türkçe seviyesini ilerletmek istediğini belirtiyor.

Türkiye’ye seyahat

Washington’da uluslararası bir organizasyonda çalışan Natalie Tan gelecek ay İstanbul’a gideceğini ve gitmeden önce Türkçe hakkında temel seviyede bilgi sahibi olmak istediğini belirtiyor.

Üç aydır Türkçe kurslarına devam eden Tan, “ Şu ana kadar aldığım dersler neticesinde, Türkçe’nin çok ilgi çekici bir dil olduğu kanısına vardım. Amacım dilin yapısı ve mantığı hakkında fikir sahibi olmak.” diyor.

Dil Öğrenmek

Yunus Emre Enstitüsü Washington DC Müdürü Halid Bulut; “Her yaştan ve meslek grubundan insanlar kurslarımıza katılıyor.Bu kurslar her ne kadar sadece bir dil kurs gibi görülse de, Türk kültürünü, geleneklerini ve değerlerini tanıtmak için de bir fırsat.” şeklinde konuştu.